Yeni Zelanda cami saldırısının üçüncü yılında dünyanın tüm mazlumlarına ithaf edilen “Ben İnsanım” isimli single yayınlandı. Müziğin kelam muharriri ve bestekarı 22 yaşındaki Erkam Aslanoğlu, “Hepimizin insan olduğunu üniversal bir üslupla anlatmaya çalıştık. Barıştan ve selamdan kelam edenler aslında biziz” diyor.
Yeni Zelanda cami taarruzunda hayatını kaybeden beşerler ve dünyadaki tüm mazlumlar için “Ben İnsanım” isimli bir klip hazırlandı. Atağın 3. yıldönümünde YouTube üzerinden yayınlanan klip, tüm dünya ülkeleri ve insanlık için bir barış davetinde bulunuyor.
Liseli yıllarından itibaren şan ve solfej eğitimi alan Erkam Aslanoğlu, üniversitede sinema ve televizyon kısmından mezun oldu. Yeni Zelanda Cami hücumunda, 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olan Erkam Aslanoğlu, akın imajlarını izledikten sonra müziğin birinci cümlelerini yazmaya başladı. Tüm insanlığa kozmik bir barış iletisi vermek üzere, “Ben İnsanım” isimli single yapıtını hazırladı. Batı senfonisi ve Doğu sazlarının sentezlendiği müzik, dünya üzerindeki tüm mazlumlara ve kıssası yarım kalmış insanlara ithaf ediliyor.
Metroda gelen video
15 Mart 2019 tarihinde Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki El Parıltı Camii ve Linwood İslam Merkezi’ne gerçekleştirilen taarruzlarda 51 kişi hayatını kaybetti, 49 kişi ise yaralandı. Terör saldırısı; yakınlarını kaybedenler başta olmak üzere o kentteki, ülkedeki ve dünya üzerindeki tüm insanları derinden etkiledi. O gün taarruzdan etkilenenler ortasında bir isim daha vardı. Metroda seyahat ederken telefonuna gelen bildirimi açan üniversite öğrencisi Erkam Aslanoğlu, cami taarruzunda yüzlerce insanın öldüğü ana şahitlik etti. Görüntüyü zorlanarak da olsa sonuna kadar izledi ve akabinde hüngür hüngür ağlamaya başladı. “O an beni en çok etkileyen insanın bu kadar aciz olması ve silah üzere kolay bir aletin karşısında bu kadar güçsüz kalması” kelamlarıyla yaşadıklarını anlatan Aslanoğlu, müziğin birinci cümlelerini o vakit kaleme almış. Akabinde yürüttüğü piyano eğitimleriyle birlikte müziğin kelamlarını yazıp bestesini yapmış.
Hikâyesi yarım kalan tüm insanlara ithaf
Dini, lisanı, ırkı, cinsiyeti fark etmeksizin bütün insanların anne karnından cenin konumunda doğduğunu, büyüyüp serpildiğini, bilgi ve fikir olarak her bakımdan gökyüzüne yanlışsız yükseldiğini anlatan Erkam Aslanoğlu, “İnsan, cenin durumunda doğuyor ve gökyüzüne yükseliyor. Sonra orta yaş ve yaşlılık derken insan küçülüyor, tekrar cenin konumuna dönüyor, toprağa karışıyor” diyor. Klibin başındaki “Hikâyesi yarım kalan tüm beşerler için” kelamına atıfta bulunan Aslanoğlu kelamlarını şöyle sürdürüyor: Şiddete uğrayan bir bayan, Yeni Zelanda’da mescitte ‘hello brother’ deyip barışı yaymasına karşın katledilen amca, kıyıya vuran bebek, Amerika’daki faşist polis tarafından katledilen George Floyd’un ortak noktası, öykülerinin yarım kalması ve mazlum olmaları. Aslında temelde onların hepsi insan. Ben de müziğimi kıssası yarım kalmış tüm beşerler için hazırladım.
“Barıştan kelam edenler biziz”
Şarkının müzikal manada soundunun liseli yıllarda hayalini kurduğunu belirten Erkam Aslanoğlu, “Kocaman bir sahne var önümde; bir tarafta Batı senfonisi başka tarafta tambur, klasik kemençe, mey, santur, Doğu sazları… Tıpkı barış içinde yaşamasını hayal ettiğimiz tüm dünya insanları üzere. Doğu sazları bana nazaran hayli ümitvâr ve naif bir sounda sahip. O sebeple müziğin ‘hello brother’ diyen, ümidimizi yeşerten kısmında Türk sazları bize eşik ediyor” diyor. Gezdiği ülkelerde genel olarak Müslümanlara, Türklere karşı bir önyargının olduğunu belirten Aslanoğlu, “Amacımız, Yeni Zelanda’daki cami saldırısını da düşünerek Doğu’da ve Batı’da yaşayan insanların İstanbul’da yaşayan bir Türk gencinin ‘ben insanım’ dediğini görmesini sağlamak. Bilhassa Avrupa’daki İslamofobinin karşısında durduğumuzu hepimizin insan olduğunu kozmik bir üslupla anlatmaya çalıştık. Barıştan ve selamdan kelam edenler aslında biziz. Cami girişinde katletmek için geldiği aşikâr silahlı bir adama bile ‘hello brother’ diyecek kadar ulu gönüllüyüz. Zira biz insanız” sözlerini kullanıyor.
13 fotoğraf, 13 hikâye
“Güneş bile ışığını kesse selam ver gökyüzüne” kelamlarıyla başlayan klibin kelam, müzik ve direktörlüğünü Erkam Aslanoğlu yaptı. Klipte, yürüyüş sahnesinin gerisinde 13 farklı fotoğraf akıyor. İllüstratör Aybüke Büşra Mumcu tarafından üretilen yapıtların her birine başka bir ışık da çalışılmış. Bu fotoğraflar ortasında en çarpıcı sahnelerden biri olarak kıyıda kıyıya vurmuş kırmızı tişörtleri görüyoruz. Bu sahne Aylan Bebek ile birlikte Suriye savaşında hayat hakları ortadan kalkan milyonlarca insanı anlatıyor. Amerika’da öldürülen kamyon sürücüsü George Floyd, Filistinli aktvisitler Muna el Kurd, aktivist Ahed Tamimi ve Yeni Zelanda cami atağında ‘hello brother’ diyen Davud Nabi ise klibin öteki kareleri ortasında bulunuyor. İnsanların ellerinde pankartların yer aldığı ve dünyanın her yerinden mazlumlara ilişkin cümlelerin bulunduğu kısımda ise Ukrayna sorununa dikkat çekiliyor. Burada da “Hands off Ukraine” ile “Stand With Ukraine” pankartları yer alıyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
