DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık kıymetlendirme toplantısında konuştu. Babacan’ın gündeminde KDV’deki değişiklikler, yastık altı altın tartışması, MHP Genel Lideri Bahçeli’nin ‘Avrupa Birliği normları nedir?’ sorusu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BAE ziyareti vardı.
İktidarı enflasyona karşı dört mevzuda özel dayanak programı oluşturma davetini yineleyen Babacan şu sözleri kullandı:
“Bir; dar gelirli vatandaşlarımızı besin, elektrik, doğalgaz, kömür ve gibisi temel muhtaçlık hususlarındaki fiyat artışlarına karşı müdafaa niyetiyle özel bir dayanak programı oluşturun. Elektrik ve doğal gaz faturalarındaki vergileri derhal indirin. İki; çiftçilerimiz için gübre, tohum, ilaç, elektrik, mazot, yem üzere girdi maliyetlerindeki artışları telafi edecek özel bir dayanak programı oluşturun. Üç; esnafımız için özel bir direkt takviye, kredi ve garanti düzeneği oluşturun. Dört; iktidarın sebep olduğu enflasyon karşısında ezilen muhtaçlık sahibi ailelere, direkt gelir dayanağı sağlayın.”
‘Enflasyonu en geç iki yılda tek ve düşük hanelere tekrar indireceğiz’
“34 yıl boyunca 80’lerde, 100’lerde seyreden enflasyonu tek haneye düşüren iktisat idaresinin hafızasına dayanarak çok açık söz etmek istiyorum: Önümüzdeki birinci seçimlerden sonra biz enflasyonu, iktidarımızın en geç ikinci yılında tek ve düşük haneli sayılara yine indireceğiz.”
‘Koskoca ülkeyi ‘sehven’ yönetiyorlar’
“Cumhurbaşkanı Kararıyla kırmızı etin KDV’si 18’e çıkartıldı. Kamuoyunda yansılar yükselince, tekrar Resmî Gazete ile ‘düzeltme’ geldi. Neymiş? ‘Sehven’ olmuş. ‘Sehven’in TDK sözlüğündeki tarifi: ‘Dalgınlık yahut unutkanlık sonucu oluşan yanlışlıkla’. İşte Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sisteminin özeti: Dalgınlık yahut unutkanlık sonucu oluşan yanlışlık. Koskoca ülkeyi ‘sehven’ yönetiyorlar.”
‘Önce girdi maliyetlerindeki KDV’yi, sonra satarkenki KDV’yi indirin’
“Bu KDV indirimi fazla bir işe yaramayacak. Besin üreticileri, birçok girdi maliyetlerinde 18 KDV ödüyor. Girdileri tedarik ederken ödedikleri 18 KDV’yi, eserlerini satarken aldıkları 1 KDV’yle karşılamaları mümkün değil. KDV oranı düşerken, KDV’siz fiyatlar artacak. Bir besin üreticisi güce, elektriğe, doğalgaza 18 KDV ödüyor. Hükûmet ‘Satarken 1 KDV alacaksın’ diyor. Ortadaki 17 ne oldu? Kim ödeyecek? Birden fazla üreticimiz devletten vergi iadesini alamadığına nazaran, üretici bu farkı fiyatına yansıtmak zorunda kalacak. Fiyatların hakikaten düşmesini istiyorsanız, evvel besin üreticilerinin ödediği girdi maliyetlerindeki KDV’yi düşürün. Elektriğin, doğalgazın üzerindeki KDV’yi düşürün. Ondan sonra onların mal satarkenki KDV’sini indirin.”
‘Güveni sağlayamazsanız avucunuzu yalarsınız’
“Vatandaşlarımızdan altın topluyorlar. ‘Getirin sisteme girsin’ diyorlar. Evvel itimadı kazanın, sistem dışı ne var ne yoksa gelir. Fakat itimadı sağlayamazsanız avucunuzu yalarsınız. Ülkede savaş mı var ya? Allah korusun, bir savaş olursa vatandaş küçük kızının kulağındaki küpeyi bile devleti için teslim eder. Lakin beceriksizliğin bedelini vatandaşa ödetmeye hakkınız yok.”
‘Bahçeli, Google’a yazıp öğreneceği şeyleri ülkeye soruyor’
“Türkiye’nin Avrupa standartlarına yükselmesi maksadı krizlerin ortağı Bahçeli’yi rahatsız etmiş. Google’a yazıp öğreneceği şeyleri küme toplantısında ülkeye soruyor. Bunlar yeni mevzular değil. Türkiye Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olurken altına imza ettiği mukaveleler.”
‘Ülkemizi taşımak istediğimiz noktada Bahçeli’nin zihniyetine yer yok’
“Bizim üzere tam demokratların ülkemizi taşımak istediği noktada, Bahçeli’nin zihniyetine yer yok. Bahçeli Anayasa Mahkemesi’ni kapatmak isteyedursun; tam demokratların isteği, Türkiye’nin gerçek bir anayasal demokrasiye kavuşmasıdır. Anayasamızın, hak ve özgürlüklerimizin koruyucusu ve denetleyicisi olan Anayasa Mahkemesi’nin bağımsızlığı, tarafsızlığı ve özgürlüğüdür. İdam üzere, gelişmiş demokrasilerde yer alması mümkün olmayan ve olmayacak yolların, ceza adalet sistemimize geri gelmemesidir.”
‘Avrupa normları, milletimizin meşakkat çekmeden sofrasını kurmasıdır’
“Türkiye’nin Avrupa normlarına yükselmesi; Sayın Bahçeli’nin bir daha askıya ekmek koymaya gereksiniminin kalmamasıdır. Avrupa normları; milletimizin, kahır çekmeden, gönül rahatlığıyla sofrasını kurmasıdır. Bahçeli, bu ülkeyi aşağı çekmek için paçamıza asıladursun, bu ülkenin kanatlanmasına asla pürüz olamayacaktır.”
‘Bu görüntü hak mıdır, adalet midir?’
“Bir yanda, o günkü koşullarda yasal bir bankaya yatırdığı para ve meşru bir derneğe üyeliği nedeniyletutulduğu cezaevinde 84 yaşında hastalıktan hayatını kaybeden Nusret Muğla… Öteki yanda, 5 yıl boyunca tarihimizin en kanlı gecesi olan 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün ardında olduğunu sav ettiği Birleşik Arap Emirlikleri’yle kucaklaşan Sayın Erdoğan… Elinizi vicdanınıza koyun: Bu görünüm hak mıdır, adalet midir?”
‘Bir cürüm örgütü önderinin görüntüleri mı sizi kimi şeylere mecbur bıraktı?’
“Biz kimseye ‘Bozduğun ilgileri neden düzeltiyorsun’ demiyoruz. Sayın Erdoğan’ın bu millete bir karşılık vermesi gerekiyor. BAE, 15 Temmuz’un gerisinde mıydı, değil miydi? Karşılık verin. Ardındaysa hangi hakla kendi vatandaşlarımızın hukukunu, onurunu çiğniyorsunuz? Değilse, bu denli yıldır milletimizi, halkımızı neden aldattınız? Yoksa, sanki bir kabahat örgütü başkanının yayınladığı görüntüler mı sizi kimi şeylere mecbur bıraktı? Bu da akla geliyor.”
‘Üniversite sistemi tabir özgürlüğü ve liyakat temelinde yine inşa edilmeli’
“Türkiye’nin özgür, özerk ve performansa dayalı bir üniversite modeline muhtaçlığı olduğunu düşünüyoruz. Üniversitelerinde idari özerkliğin ve bilimsel özgürlüğün olmadığı bir ülke, fikrî yoksunluğa ve yozlaşmaya mahkumdur. Üniversite sistemimizin söz özgürlüğü ve liyakat temelinde yine inşa edilmesi gerekiyor. Liyakatin, eğitim sürecinin her alanında ödüllendirilmesi, uğraş gösteren gençlerin muvaffakiyetini ve imkanlarını artıracak, adaleti sağlayacaktır. Başarılı olan hakkını alacak; sistem çaba edenin gerisinde duracaktır.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
