DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Haber Global’de katıldığı Siyaset Özel programında Senem Toluay Ilgaz, Oral Çalışlar, Nihal Bengisu Karaca ve Metehan Demir’in sorularını yanıtladı. Babacan, gündemi şu sözlerle kıymetlendirdi:
‘Tekel, rekabetin ruhuna aykırı’
“Elektrik, doğal gaz dağıtım şirketleri kendi bölgesinde inhisar. Arıza çıktığında ‘Bu şirket değil, öbür şirket yapsın’ diye çağıramıyorsunuz. Kendi bölgesinde tekelse, o şirketin çok güzel denetlenmesi, düzenlemenin çok dikkatli yapılması ya da o özelleştirmenin hiç yapılmaması lazım. Bir firma, özelleştirildikten sonra inhisar durumuna düşüyorsa, tercihen o özelleştirmenin hiç yapılmaması lazım. Monopol, rekabetin ruhuna alışılmamış.”
‘Elektrik şirketlerinin elektrik kesmesi çok zor’
“Elektrik dağıtım şirketleri fahiş fiyatlar sebebiyle vatandaşlarımızın elektriğini sahiden kesebilecek mi? Ben emin değilim. Şu anda bunun uygulanabilirliğini görmüyorum. Biz vaktinde icra iflas yasasını değiştirdik. Vatandaşlarımızın meskenlerinde kullandığı temel gereksinim hususlarının haczedilmesini önledik. Bir vatandaşımız ne kadar borçlu olursa olsun, elindeki bir buzdolabını, fırınını, bulaşık makinesini haczedemiyorsunuz. Zira bunlar temel muhtaçlık. Bu türlü bir icra iflas yasası varken, borcunu ödemeyen vatandaşın elektriğini kesme üzere bir uygulamaya elektrik şirketlerinin girmesi çok sıkıntı. Binde bir olsa yaparsınız. Çok sayıda hane halkı bu faturayı ödeyemeyecek.”
‘Uygulama deneyimimizden istifade ederek seçim sonrasına hazırlanıyoruz’
“Ben 11 sene bu ülkenin iktisat idaresinin başında oldum. Uygulama deneyimi apayrı bir şeydir. Hayali programlar, ülkü bir şeyler müellif çizersiniz fakat uygulama ve deneyimi farklı bir şeydir. Biz yalnızca laf üretmiyoruz. Tutarlılık testi fazla yapılmıyorsa, bir mikrofon buldunuz mu konuşmak rahat. Biz iş üretiyoruz. Seçim sonrasıyla ilgili çok ayrıntılı bir hazırlık yapıyoruz. Bunu kendi uygulama deneyimimizden ve dünyanın uygulama deneyiminden istifade ederek yapıyoruz.”
‘Dünya Bankası 2014’te ‘Türkiye’nin muvaffakiyet örnekleri’ diye kitap yazdı’
“Geçmişe dönüp de 2002-2008 mi, 2003-2020 mi, bunlar hiçbir vakit içi dolu tartışmalar olamaz. Zira toplum vicdanında da dünyada da tescillenmiş bir muvaffakiyet periyodu o. Dünya Bankası 2014’te ‘Türkiye’nin muvaffakiyet örnekleri’ diye o devrin kitabını yazdı. Kitabın sunuş yazısında, ‘Türkiye süratli büyürken, gelir dağılımını düzeltebilen seçkin ülkelerden birisidir’ der. Biz yarınlara bakalım.”
‘Yüksek enflasyon ülkenin mukadderatı de kültürü de olamaz’
“Yüksek enflasyon bu ülkenin yazgısı olamaz. Kültürü de olamaz. Nasıl 34 yılda iki ve üç haneli seyreden enflasyonu yalnızca iki yılda tek haneye indirip, paradan altı sıfırı atabildiysek, bugün de bu enflasyon düşer. Fakat bu hükûmetin iş tutuş stiliyle düşmez.”
‘Kuru tutma taahhüdüne kimse güvenmez’
“Eğer gidip Londra’da finans topluluğuna ‘Kuru burada tutacağız’ diye bir taahhütte bulundularsa, buna kimse güvenmez. Türkiye üzere ülkelerde bir döviz kuru taahhüt ettiğiniz anda piyasa bunu er ya da geç test eder. Tabir edilen düzey yıkılıp geçilir. O testten başarılı çıkmış bir hükûmet dünyada yok.”
‘Bu mertebedeki krizi 6 ayda çözeriz’
“Bugünkü krizin şu andaki mertebesini 6 ayda çözülecek bir mertebe olarak görüyoruz. 2001 krizinden çözülmesi daha süratli olur. 2001’de 300 milyar dolarlık bir ekonomimiz vardı. Şu anda iktisat büyük ve dehşetli bir yatırım altyapısı var. Müthiş bir sanayi altyapısı oluştu. Bunlar inanç ışığı bekliyorlar. Özel dalımız itimat ışığını görür görmez harıl harıl çalışır. Şu anda dünyadaki likidite hiç olmadığı kadar çok.”
‘Dış operasyonlar dar ideolojik bakışın ürettiği sonuçsa istikrara ziyan verir’
“Önemli olan, dış operasyonların ülkenin dış istikrarına katkısıdır. İstikrara katkı sağlıyorsa, o istikrarın getirdiği ekonomik yarar çok daha büyük olur. Lakin dışarda yaptığınız askeri operasyonlar, dışarda asker bulundurma şayet rasyonalite gereği değilse, ulusal çıkarlarımız gereği değilse, dar bir ideolojik bakışın ürettiği sonuçsa, işte o vakit içerideki istikrara ziyan verir. Onun da ekonomik maliyeti, fiilen harcadığınız paranın çok üzerinde olabilir.”
‘Demokrasinin evvel bir maç alanına muhtaçlığı var’
“Demokrasinin bir maç alanına gereksinimi var. Şu anda, siyasi partilerin adil bir rekabet içerisinde birbirleriyle yarışı için bir demokrasi alanı yok. Türkiye’nin önceliği, el ele verip demokrasinin oyun alanını beraberce inşa etmektir. Demokrasi stadına gereksinimimiz var. Evvel, bu sahayı bir inşa edelim.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
